ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

GÖMEÇ

BALIKESİR İLİ GÖMEÇ İLÇESİ
GÖMEÇ İLÇE TANITIM
gömeç
balıkesir gömeç
gömeç balıkesir
gömeç resimler
gömeç fotoğraflar
gömeç manzaralar
gömeç görüntüler
gömeç haber
gömeç harita
gömeç video
gömeç spor
gömeç ulaşım
gömeç iklim
gömeç plaj
gömeç deniz
gömeç turizm
gömeç otel
gömeç yurt
gömeç pansiyon
gömeç konaklama
gömeç konut
gömeç emlak
gömeç daire
gömeç arsa
gömeç toki
gömeç lojman
gömeç kiralık
gömeç satılık
gömeç sağlık
gömeç hastahanesi
gömeç devlet hastahanesi
gömeç kaymakamlık
gömeç belediye
gömeç nüfus
gömeç emniyet
gömeç meb
gömeç eğitim
gömeç ojul
gömeç kurs
gömeç lisesi
gömeç ekonomi
gömeç sanayi
gömeç ticaret
gömeç tarım
gömeçhayvancılık
gömeç dağları
gömeç akarsuları
gömeç yaylaları
gömeç turist
gömeç doğa
gömeç gezi
gömeç tatil
gömeç turları
gömeç dernek
gömeç yemekleri
gömeç kültür
gömeç sanat
gömeç
GÖMEÇ TARİHİ
GÖMEÇ İLÇE TARİHİ
1660-1700 yıllarında kurulan Gömeç civarında 4-5 köyün birleşmesiyle büyümüş ve 150 yıl önce yapılan Balıkesir Ayvalık karayolunun ilçe içinden geçirilmiş olması ilçeye ekonomik üstünlük sağlamıştır.

GÖMEÇ RESİMLERİ
GÖMEÇ FOTOĞRAFLARI
GÖMEÇ TANITIMI
GÖMEÇ GÖRSELLER
GÖMEÇ
BALIKESİR GÖMEÇ
1864 tarihli vilayet nizamnamesine göre idari taksimat nizamnamesi gereğince Hüdavendigar Vilayeti Karasi Sancağı Edremit kazasına bağlı Nahiye-i Emrültabat olarak ismi geçmektedir.
Gömeç 6 Eylül 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtuluşundan 1956 yılına kadar bucak müdürlüğü ve muhtarlıkla yönetilmiştir. 1956 mart ayında belediye teşkilatı kurularak hizmete imkanları ölçüsünde devam etmiştir. 9 Mayıs 1990 tarihinde Gömeç ilçe statüsüne kavuşmuştur.

XVI. yüzyıl başlarında Gömeç Edremit Körfezi ile Dikili Körfezini çevreleyen arazi üzerinde bulunan onlarca köyden biri idi. Bu yörede yönetim işlevi olan ve kasaba özelliği taşıyan iki önemli yerleşim yeri bulunuyordu. Bunlar kuzeyde Edremit, güneyde de Ayazmend (Altınova) kazaları idi. Kanuni Sultan Süleyman´ın ilk yıllarında düzenlendiği anlaşılan bir defterde Gömeç´in o tarihlerde Karasi Sancağı´nın Ayazmend kazasına bağlı bir köy olarak görülmektedir.

Ne var ki çevredeki bir çok köy adlarında da olduğu gibi Gömeç´in de ikinci bir ad taşıdığı görülmektedir. O da "Âdil İli" dir. Sultan II. Selim (1566-1574) döneminde düzenlenmiş 981 (1573) tarihini taşıyan biri Tımar diğeri Evkaf olan iki defterden Gömeç üzerine daha ayrıntılı bilgiler elde edebiliyoruz. Buna göre Âdil İli nam-ı diğer Gömeç reayesinin bir bölümü Sultan II. Selim´in vakıflarının reayesi arasında yer almaktadır.

 Bunların 40 raiyyeti yani vergi mükellefini bulduğu anlaşılmaktadır. Bu 40 raiyyetin hane reisi yada mücerret olduğu belirtilmemiştir. Bu defterler Gömeç´te buğday, arpa ve değişik zahire üretimi yapıldığını gösteriyor. Ayrıca soğan ekiliyor, az olmakla birlikte pamuk, susam ekimi ve arıcılıkta yapılıyordu. Bağcılığın da çok az olmakla birlikte var olduğunu ve köy davarcılıkla uğraşan reayenin bulunduğu vergi kayıtlarından anlaşılmaktadır. Öte yandan yörenin çok geniş ölçüde 
zeytinliklerle kaplı olduğu göz önüne alınırsa, zeytinle ilgili herhangi bir kayda rastlanmaması ilginçtir.

Gömeç´in gerek Akdeniz´deki gerek Anadolu´daki bütün tarihsel, sosyal ve ekonomik gelişmelerden etkilendiğini söyleyebiliriz. Antik kaynaklarda gömeç ve kız çiftliği yöresi “Kistene” adıyla anılmaktadır.Sparta Kralı Agisialaas tarafından I.Ö 397 yılında ele geçirilmiş I.Ö.Dördüncü yüzyılda prens Satrabı Orantes adına para basmış olan Kistene, yakınında bulunan ve adına para basmış Adramyttion Kenti dışında Edremit Körfezi’nin güneyinde önemli bir şehirdir.Gömeç ve yöresi bazı antik kaynaklarda passandra adı ile anılmaktadır.passandra da, adramyttion ile kistene arasındaki bölge olarak anılmaktadır.

GÖMEÇ İLÇE TARİHSEL GELİŞİMİ
Gömeç ve çevresi, XVI. Yüzyılda Karasi sancağının bir parçasını oluşturuyordu Bu bölge, Xlll. yüzyılın sonlarına doğru, Anadolu Selçuklu Devleti’nin çöküş sürecinde geniş ölçüde bir Türk nüfusunun akınına sahne oldu.
Soyları Emir Danişmend Gazi’ye kadar uzanan Kalem Bey ile oğlu Karasi, Balıkesir’i merkez yaparak burada Karasi beyliğinin temellerini attılar.’ XIV. yüzyıl başlarında Anadolu’daki bütün beyliklerin kentlerini kasabalarını gezen ve bize bu ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik durumu konusunda oldukça zengin bilgi veren lbn Battuta, Balıkesir’in Karasi tarafından kurulduğunu ve oğlu Demirhan tarafından oraya epeyce halk yerleştirildiğini yazmaktadır. Enveri’nin verdiği bilgilerden anlaşıldığına göre Karasioğulları denizcilikte donanma çıkaracak kadar başarı göstermişlerdir.°

XVI. yüzyıl başlarında Gömeç Edremit körfezi ile Dikili körfezini çevreleyen arazi üzerin de bulunan onlarca köyden biri idi. Bu yörede yönetim işlevi olan ve kasaba özelliği taşıyan iki önemli yerleşim yeri bulunuyordu, bunlar kuzeyde Edremit, güneyde de Ayazmend(Altınova) kazaları idi. Her iki kazanın da ayrıca iskelesi vardı.

Gömeç, XVI. yüzyılda Ayazmend kazasında bir köy olarak görülmektedir. Gömeç’le ilgili en eski bilgileri tapu-tahrir defterlerindeki kayıtlarda bulabiliyoruz. Elimizde bulunan ve Kanuni Sultan Süleyman’ın ilk yıllarında düzenlendiği anlaşılan bir defterde Gömeç’le ilgili bir kayıt dikkatimizi çekiyor. Gömeç o tarihlerde Karasi sancağının Ayazmend Kazasına bağlı bir köy olarak görünmektedir

.Gömeç bu kayıtlara göre XVI. yüzyılın başlarında yani 1530’Iu yıllarda 6 haneyi barındıran bir köy olarak görülmektedir. Köyde bir de sipahizade oturmaktadır. Köyün yıllık vergi hasılı yine 6 hanelik bir nüfusu bulunan Dereköy’le birlikte toplam olarak 3534 akça tutmaktadır. Yine aynı tarihte Ilyas adlı birinin Gömeç köyünde vakıf olarak bir incirlik bahçesi vardı ve bu bahçenin de yıllık geliri 500 akça idi.

Gömeç 1325 (1907) tarihli Hüdavendigar Vilayeti Salnamesine göre Emrudabad nahiye merkezindedir. Salname, bu nahiye merkezinin 162 haneyi barındırdığını kaydediyor. Bu sayıyı 5’le çarparsak bu tarihte Gömeç’ in 600 kişilik bir nüfusu barındırdığı sonucuna varabiliriz

Gömeç cumhuriyet döneminde bir bucak merkezidir. Bununla ilgili olarak Inönü Ansiklopedisi’nde şu bilgiler bulunmaktadır: Armutova (Emrudabad) Balıkesir’in Burhaniye ilçesine bağlı tam örgütlü posta ve telgrafı bulunan bir bucak merkezi Burhaniye’nin 16 kilometre güney batısında kıyıdan 3 kilometre içeride Ayvalık-Burhaniye şosesi üzerinde bulunan Gömeç köyüdür. Armutova bucağı nüfus tutarlar, 5944 (1955) olan 15 köyden meydana gelmiştir. Bucak merkezi 2035 nüfusludur, burada hafta pazarı kurulur.

GÖMEÇ İLÇE KENTSEL GELİŞİMİ
İlçe Merkezinin yaklaşık 400 yıl önce 1 km. batıda Ballıbahçe Mevkii’nde Ağaköy adı ile kurulduğu, meydana gelen bir sel felaketi sonrasında bugünkü yerine taşınarak Emrutabad adını aldığı bilinmektedir.

Arıcılık yapıldığı için bal peteği anlamına gelen Gömeç ismi verilen merkezden oluşan Armutova nahiyesi ilk olarak 1913 yılında Belediye teşkilatına kavuşmuş ancak 1928 yılında teşkilat kaldırılmıştır. Daha sonra Gömeç Merkez ile Yayaköy’ün 16.12.1955 tarihli müşterek kararname ile birleşmesi neticesinde kurulmuş ve 01.03.1956 tarihinde faaliyete geçmiştir.

1956 yılında hazırlanmış olan tahdit krokisinde meskun alan olarak tanımlanan alanın içinde Yaya Mahallesi ve Hacıosman Köyü ile Kemalpaşa Mahallesi ve Mithatpaşa Mahallesi’nin bir kısmı vardır. Kemalpaşa Mahallesi’nde bulunan ve o dönemde Göçmen Evleri olarak adlandırılan günümüzde Göçmen Sokak Kurtuluş Sokak ve Emin Çakır Sokak’ın yer aldığı alanlar meskun olmayan alanın içinde yer almaktadır. 0 sırada henüz afetzede konutları tamamlanmadığından Kemalpaşa ve Yaya Mahallesi’ndeki afet evleri bu tahdit krokisinde görülmemektedir.

18-19 Aralık 1963 tarihinde meydana gelen sel felaketi sonrasında 39 ailenin evi yıkılmış veya ağır hasar görmüştür. İmar ve Iskan Bakanlığı Afet İşleri Dairesi’nce Belediyenin Yaya Mahallesi ile Hacıosman Köyü arasında ki alanı talep etmesine rağmen daha önceden kamulaştırılıp konut yapılmayan şimdiki Atatürk Caddesi ile Ali Yücel Sokak arasında kalan alana bu 39 aile için konut yapımına karar verilmiştir.

1978 yılında Turizm ve Tanıtma Bakanlığı Turizm Planlaması Genel Müdürlüğünce hazırlanan “1/25000 ölçekli Edremıt Burhaniye Kıyı Kesimi Nazım Planı” çerçevesi içinde Gömeç de incelenir ve Gömeç’te turizm gelişmesi düşünülmeyerek, kalıcı konaklama tesislerinin Akçay, Altınoluk ve Ören’de yer alabileceği, sadece sahil kesiminde günübirlik kullanımların yer alabileceği, yörede tarımsal gelişimin korunması ve desteklenmesi gerektiği belirtilmiştir.

1987 yılında Gömeç’teki konut sıkıntısı dile getirilerek, Yaya Mahallesi’nde toplu konut yapımına karar verilir ve bu amaç için uygun görülen alana ayrık nizam 4 kat müsaadesi verilir. 1989 yılında inşaat ruhsatı için başvurulan bu alanda toplam 20 blokta 160 adet konut yapılması planlanmaktadır.

Kıyıdaki yapılaşma hareketlerinin artması nedeniyle Belediye Meclisi özel bir şehir plancısına hazırlattığı 1/25000 ölçekli nazım planı onaylar ve bunun arkasından kooperatifler ve inşaat şirketleri inşaat ruhsatı almaya başlar. İlk olarak 1988 yılında Çiftlik Civarı Mevki’inde Deryakent Yapı Kooperatifi 182 konut için inşaat ruhsatını alır. Ardından 1989 yılında Inta lnş. Şti. Karatepe Mevkii’nde 325 konut için ruhsat alır.
 Onu 1989 yılında Çiftlik Civarı Mevkiinde 189 konutluk inşaat ruhsat, alan Körfez Yapı Kooperatifi izler. Aynı yıl Kız Çiftliği Mevkii’nde Kız-Ko Yapı Kooperatifi 602 konut için inşaat ruhsatı alır.
Bu sıralarda Gömeç’in idari yapısında değişiklik olur, 09.05.1990 tarih ve 3644 sayılı kanunla Gömeç beldesi, ilçe statüsüne kavuşur ve ardından Karaağaç köyü de belde yasfını kazanır ve Gömeç Belediyesi’nin Karaağaç mücavir alanında bulunan sahil kesimi Karaağaç Belediyesi sınırları dahilinde kalır.
GÖMEÇ İLÇE KIZ ÇİFTLİĞİ TARİHÇESİ
“Arazi sahibi Candan SEDES’in ifadesi”
1800’lü yıllarda Halil Ağa isimli bir şahsa ait,Halil Ağa çocuksuz.Yanında çalışan Rum Kahyanın kızıyla ikinci evliliğini yapıyor.Bir kız çocukları oluyor.Halil Ağa bu günlerde yaşlılık nedeniyle ölüyor.Çiftlik kıza kalıyor.Kız Çiftliği ismi buradan geliyor.Rum Kahya hanımı ve Halil Ağanın hanımı burada yaşıyorlar.
Ayvalık Yunanlılarca işgal edilince General Trikopisin yeğeni Halil Ağanın kızı ile evleniyor.Çiftlik Trokopislere geçiyor.Yazlık ev ( şu anki ev ) yapılıyor.Kışlık evleri Ayvalık’taki Kız-Sanat Enstitüsü evinin önünde denize bakan bina Zeytinyağı fabrikası olarak kuruluyor.SEBEBİ Halil Ağanın kızının 120 bin ağaç zeytin ağacı olması ve bina altında 90 tonluk sarnıç vardır.
Kurtuluş Savaşı bitince bu alan 5 ortak ( Halil Paşa , 2 hisse Sabuncu gillerden,Bangooğulları,Sezai Ömer Madralara veriliyor)
Arazi Marda Dağına kadar bütün Gömeç alanını kapsıyor.(40 bin dönüm)
GÖMEÇ İLÇE ANTİK ÇAĞDA KIZ ÇİFTLİĞİ
Kuzeyde dik bir sırtla yükselerek kuzeydoğu-doğuya doğru sert, güney-güneydoğuya doğru yumuşak bir eğimle alçalan höyük, adını en yüksek noktasında yer alan eski bir çiftlik evinden almaktadır. Antik kaynaklardan Strabon, Sokrates ve Plinius bu bölgede Kistene adında bir şehirden bahsederler.Strabon Kistene’yi, Edremit
Körfezi’ndeki Pura Burnu ile Midilli Adası’nın Anadolu’daki arazileri arasına koyarken, Mela’ya göre: Kistene Adramyttion ile Kane arasındaki küçük bir şehirdir. Sokrates’te Sparta Kralı Agisilaos önderliğinde İ.Ö. 397 yılında Kistene’nin ele geçirildiğini ve 100 Talent vergiye bağlandığını yazmaktadır.
Kız Çiftliği için antik kaynaklarda Passanda adı ile anılan başka bir kent ismi de düşünülmektedir. Stefano Bizantinos, Passanda’yı Adramyttion ile Kistene yakınında bir yerleşim olarak tanımlamaktadır. Kippert ise oluşturduğu haritada, Passanda’yı Gömeç yakınında bir yere koymaktadır.
Yörede en yakın dönemde araştırma yapan Alman araştırmacı Stauber’e göre ise Passanda, Ayvalık ile Gömeç arasında yer alan bir kıyı yerleşimidir. Ancak Stauber Kistenenin Gömeç’e daha yakın bir yerleşim olduğu fikrinden yola çıkarak, Passanda ihtimalini düşük tutarak ve Kız Çiftliği Höyüğünün Kistene olma olasılığı üzerinde durmaktadır.
Bu yerleşimden yakın dönemde ilk bahseden Vigant adında bir araştırmacıdır. Bölgede araştırmalar yapan Vigant 1904 yılında yayınladığı yazısında, Gömeç çevresinde gördüğü 5 adet sütun, 1 adet girlantlı altar (şu anda Gömeç Parkında sergilenmektedir) lahit kapağı, inci dizili mermer mimari parça ve bazı Bizans dönemi bezemeli plakaların varlığından söz etmektedir. Ayrıca Vigant, Gömeç Camisi önünde granitten ve mermerden sütun parçaları ve bir adet sütun başlığından bahsederek, bu malzemelerin olasılıkla çiftlikten buraya getirildiğine değinmektedir. Vigant bu görüşünü, Gömeç halkından edindiği bilgilere dayandırmaktadır.
Bu araştırmalara dayanarak, Gömeç civarının antik kaynaklarda Kistene ve Passanda olarak bilinen antik yerleşimlerden biri olabileceği söylenmektedir. 1980-1990lı yıllarda bölgede araştırma yapan Stauber, Gömeç Camisi önünde bulunan kaide şeklinde bir altar, yazıtsız bir tabula anzata ile girlantlı ve defne yaprağı bezemeli altar parçası hakkında bilgi vermektedir. Çevrede yaptığı araştırmalarda ise Gömeç ana yolunun batısında Armutova Çayı köprüsünün 500 metre kuzeyindeki bir tarlada 8 adet sütunun varlığından bahset mektedir. Stauber, bu mimari parçalardan bir kısmını Roma, bir kısmını da Bizans Dönemi ne tarihlendirmektedir.
Höyükte ele geçen seramik buluntular Ege arkeolojisi için özellikle de bölgemiz için önemli veriler olarak değerlendirilmektedir. Kız Çiftliği ile Yunan dünyası arasında özellikle Korint, Rodos, lonya ile ticari ve kültürel ilişkilerin yoğunluğunu gösteren önemli deliller olarak düşünülmektedir
GÖMEÇ İLÇESİ GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TARİHİ
İlçemiz mali kaynaklarının başında yer alan zeytin tarımı neredeyse ahalinin tek geçim kaynağı gibidir. Bunu resmi istatistiklerde de görebiliyoruz. Ülkemiz deki tarımın takriben %4 ü zeytine dayalı iken ilçemizde bu oran 1.500 hektar tarla ve 10.650 hektar zeytinlik ile neredeyse tam tersi bir durum arz eder. Buna karşılık %70 i dağlık ve %30 u ovalık bir görünüm sergileyen ilçemiz arazisi ise Türkiye’nin küçük bir kopyası olarak görülebilir. 
Zeytinin bu baskın farkı öncelikle zeytinin yetişmesine müsait mikroiklim ile, daha sonrada tarla tarımına müsait olmayan dağlık arazinin çokluğu ile açıklanabilir. Ancak tarihsel olarak bakıldığında ilçemiz ve çevresinde antik çağlardan beri zeytin yetiştirildiği ve zeytinyağı ticareti yapıldığı bilinmektedir. Bir rivayete göre ilçemiz sınırlarında bulunan Boztepe mevkii Zeytinyağları Cumhuriyet döneminde bile bir süre daha Vatikan’daki Papalık kandillerinin yağının ana sağlayıcısı olmuştur. Edremit körfezinin içinde yer alan ilçemizin iklimini doğudaki Madra ve kuzeydeki Kaz dağı belirler. Hakim rüzgarın poyraz olduğu ilçemizde zeytin çiçeklerinin meyveye dönüşümü ve bu meyvelerin gelişimi kolaylaşmaktadır. Her ne kadar kuzeyli rüzgarların kuru olmasının zeytin tarımının aleyhine olsa da, zararlıların da aleyhine olan bu durum olgunlaşmış meyvenin kalitesini arttırmakta ve yöremizin zeytinyağına haklı bir ün kazandırmaktadır.Böylelikle Bölgemiz zeytinyağı İtalya’nın Toscana bölgesinin zeytinyağları ile boy ölçüşebilecek bir nefaset kazanmaktadır.
İlçemiz zeytin üretiminin Türkiye ortalamasına nazaran büyük denebilecek kısmı yine ilçemiz içinde tüketilmektedir. Ayrıca, ilçemizde yetişmiş ve çeşitli görevlerle Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış hemşerilerimize gönderilen zeytinyağı ve yerel zeytin ürünlerine ilaveten, yaz mevsiminin bize verdiği tatil olanaklarından yararlanmak üzere ilçemizde tatillerini geçirenlerin de özellikle rağbet ettikleri zeytinyağımız ve diğer zeytin ürünlerimizin, yine de önemli bir kısmı ulusal/uluslararası pazarlarda yer bulmaktadır.
 Yağımızın kalitesi özellikle diğer bölgelerin yağlarının kalite değerlerinin arttırılması amacı ile kullanılmakta ise de son zamanlarda Gömeç’in adını dışarıya taşıyacak markaların geliştirilmesi yönünde çalışmalar göze çarpmaktadır. Bu bağlamda komşu ilçemizin bir köyü olan Taylıeli köyünde markalaşmış Laleli Zeytinyağı’nın ilçemiz sınırlarındaki zeytinlerden elde ettiği bazı yağlarının uluslar arası Degüstatörler tarafından takdire değer bulunduğu ve bazı uluslar arası yarışmalarda ödüller aldığını belirtmeden geçemeyeceğim.Son Beş yıl içindebölgemiz zeytinyağlarının 13 uluslar arası yarışmalarda ödül kazandığını belirtmek gerekir.
İlçemizde yaklaşık 1.250.000 adet zeytin ağacı bulunmaktadır ve bu sayı her yıl artmaktadır. Son yıllarda zeytinyağının yükselen bir değer niteliği arz etmesinin bunda etkisi yadsınamaz. İlçemizde üretilen zeytinlerin tamamı ilçemiz içinde mevcut 13 yağ fabrikasında işlenerek yağ haline getirilmektedir. 2004 yılı itibari ile zeytin üretimimiz 18.000 tondur. Ayrıca bölgemizin özel ürünü olarak kısa bir sürede henüz taze iken tüketilen yeşil kırma zeytin üretimimiz ile Gemlik tipi zeytinden yapılan yağlı sele tipi zeytin üretimi de giderek artan miktarlar arz etmektedir. 
İlçemizin sofralık zeytin potansiyelinin hayli yüksek olmasına rağmen bu yönde üretin yapan imalathaneler henüz pek yaygınlaşmadığı için ürünümüzün sofralık olarak değerlendirilmesi daha ziyade komşu ilçelerde gerçekleşmektedir. 2004 yılında bölgemizde görülen şiddetli kış şartları neticesinde zeytin çiftçilerimiz dağlık yerlerde Ayvalık yağlık ile taban arazilerde soğuğa daha dayanıklı olduğu için Gemlik sofralık çeşitlerine yönelmişlerdir.
Zeytin ağacı, kutsal bir ağaçtır. Bütün Semavi kitaplarda yer almaktadır. Zeytin ağacı, Tanrının insanlara verdiği en değerli hediyedir. Ortalama ömrü 300-400 yıl olup 1000-3000 yaşında ağaçlara da sık rastlanmaktadır. Bu yüzden “Bağ babadan, zeytin dededen kalır!” denilir. “Hayat Ağacı”, “Ölümsüz Ağaç”, “Mukaddes Ağaç”, “Ağaçların Taçsız Kralı”, “Zenginlik Ağacı” olarak da bilinir.
 Anavatanı Mezopotamya olup Akdeniz’in sembolü ve kültür mirasıdır. Akdeniz’in ağacı, zeytin ağacıdır ve zeytin Akdeniz’in simgesidir . Zeytin ağacının tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. Zeytin ağacı ve zeytinyağı kutsallığın, bolluğun, adaletin, sağlığın, gururun, zaferin, refahın, bilgeliğin, aklın, arınmanın ve yeniden doğuşun, kısaca insanlık için en önemli erdem ve değerlerin sembolüdür.
Dünya zeytin varlığının % 96’sı gibi büyük bir bölümü Akdeniz çevresinde bulunur.Ülkemiz zeytin varlığının da % 74’ü Ege Bölgesi’nde yer almaktadır.Türkiye toplam üretiminin 1/3’ünü Körfez Bölgesi karşılar. 
Ayvalık, Gömeç, Burhaniye, Küçükkuyu, Edremit önemli zeytincilik merkezlerimizdir. Ülkemizin ilk zeytinyağı müzesi de Edremit Küçükkuyu’ya bağlı Adatepe köyünde bulunmaktadır.Körfez Bölgesi, aynı zamanda “Rüzgarlı Bölge” olarak bilinir. “Sakın ha boş bulunayım demeyin, bu rüzgarların sağı solu belli olmaz, çarpar insanı sersemletir” denilir .Ayvalık ilçe arazisinin % 70’i zeytin ağacıyla kaplı olup 2.5 milyona yakın zeytin ağacı vardır . Eskiden “Edremit’in bir sokağın dan bal, bir sokağından yağ akar” denilirdi.